Prag

Prag, Çekya cumhuriyetinin başkentidir.

Çekoslovak ‘yanında başkentiydi.
Bayrağı geometrik şekillerden oluşan beyaz- Kırmızı- mavi ilk bağımsız Çekoslovak devletinin kuruluşundan sonra 1920 yılında oluşturulmuştur. Beyaz- Kırmızı- mavi hem sembolik hemde tarihi renkleri taşımaktadır.
Franz Kafka’nın izinde şehir turuna başlıyoruz.
Nazım Hikmet ‘in şiirlerine konu olan Prag’ı anlamaya, anlatmaya başlamaya ne dersiniz?

Prag, en fazla turist çeken görkemli, köklü geçmişi olan, kültürel mirasa sahip, gerek mimarisi, gerekse tarihiyle geniş kitlelere hitap eden dünyanın en güzel masal şehri, şehirlerin anası, altın şehir, Avrupa’nın kalbi olarak anılır. Muhteşem doğası ve tarihiyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakır.
Prens Premysl ve prenses Libuse tarafından kurulduğu iddia edilir.

Prag, adını Vitava nehri kıyısındaki nehirde yer alan çek dilinde “ prah “ denilen pervazlardan aldığı için telaffuz olarak Çekce kendi dilinde “praha” dan alır.

Para birimi çek korunasıdır.
Nüfusu ; 1,309 milyon (2019) da
300.000 de gayri resmî yaşayanlar var.
Bitki örtüsü Toyga’dır. Ortalama sıcaklığı 13 derecedir. Çoğunluk Çekçe ve Almanca kanuşur.
Prag, konumu gereği çevre ülkelere yakınlığı sebebiyle merkezi bir konumdadır.
Avrupa’daki en fazla ve en eski  iç kaleye sahip üç şehirden birisidir.
Beş Nobel ödülüne ve Unesco dünya mirasına sahiptir. Bölge olarak da Avrupa ve kuzey Amerika bölgesidir.
Prag’ın en büyük özelliklerinden biride II.Dünya savaşında zarar görmemesidir. Bu sayede şehir zarar görmediğinden bir çok tarihi ev ve mekanlar sapasağlamdır.
Aziz Vitus katedrali de bunun en güzel örneğidir. Görenleri kendine hayran bırakır.
Turizm son yıllarda daha fazla ilgi görmektedir.
İnsanların hayat kaliteleri, bilinç düzeyleri arttıkça tatil turizmi de bir o kadar artıyor.
1922’den beri Prag’ın Tarihi merkezi Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü ( Unesco) nun Dünya mirası listesindedir.
Çek’lerin ataları Prag ve çevresine ağırlıklı olarak 5. yüzyıl’dan sonra çeşitli göçlerle gelmişlerdir.
Prağ’ın asıl gelişmesi 9. Yüzyıl’ın sonlarına doğru kurulan Bohemya Devleti’ nin başkenti olmasıyla olmuştur.
Merkezinde yer alan topraklar Premysl hanedanından düklerin ve daha sonra aynı hanedandan Bohemya krallarının ikametgahı olmuştur.
973’te piskoposluk 1344’de başpiskoposluk merkezi haline gelmiştir.
Prag merkezli krallık 1310 da Lüksemburg hanedanına geçmiştir. Gelişmesi kral IV Charles döneminde ( 1346- 1378) hızlansada 15. Yüzyılda mezhep çatışmalarından dolayı çıkan HUSSİT savaşları ve 17. Yüzyıldaki 30 yıl savaşları Prag ve Bohemya halkına büyük zararlar verdi. 16. Yüzyıldan itibaren Bohemya Habsburglar’ın yönetimi altına girdi.
Kutsal Roma Cermen imparatorluğu zayıfladıkça Prag önce Avusturya’ya sonrada Avusturya- Macaristan imparatorluğunun bir parçası haline geldi.
1.Dünya savaşı sonunda çek cumhuriyeti başkenti ülkenin kuzeybatısında Avusturya -Macaristan imparatorluğu yıkılınca Prag 1918 de Çekoslovak’yanın başkenti oldu.
Adolf Hitler 15 Mart 1939 da Prag’a girmek için Alman ordusuna emir verdi. Bohemya ve Mora’ya Protek torası ilan edildi. Tarih de Prag Çekçe, Almanca konuşuluyordu.
Çoğunlukla da Çekçe ve Almanca yahudi nüfusu ile çok ırklı bir kent olmuştur.
Yazarlara ve şairlere ev sahipli yapmış bir şehirdir Prag.
Bunlardan biride Franz Kafka’dır.
Yüzü Hiç Gülmeyen  ''Yalnız'' bir Adam olarak tanınırdı.
Yalnızlığı hayatına pelesenk etmiş, değeri çok sonradan anlaşılmış yazar Franz Kafka' 1923. Kafka, Bohemya Krallığı'nın başkenti ve daha sonra Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun parçası olmuş, günümüzde Çekya'nın başkenti olan Prag'da, Almanca konuşan Yahudi orta sınıf bir ailede dünyaya gelmiştir.
Bir diğer yazar Nazım Hikmet de bazı  şiirlerinde Prag’ı konu  olarak anlatır.
Türkiye den çok Prag da kaldığı söylenir.
Bazı şiirlerinde mistik havası ve kültürel doğasından bahseder.

İşte prag’ı anlatan, konu eden bir şiiiri;

Slavya kahvesinde dostum Tavfer’le
Viltava suyuna karşı oturup
tatlı tatlı yarenliği severim.
hele sabahları hele baharda.
Hele sabahları hele baharda
Konuşurken dalar dalar gideriz,
Bir yitirir, bir buluruz birbirimizi
Hele sabahları hele baharda
Prag şehri yaldızlı bir dumandır
Ve kızıl kocaman bir elma gibi
Nezval geçer taze çıkmış kabrinden.
paramparça yüreciği de elinde
ve Orhan Veli ile karşılaşırlar
Urumelihisarı’ndan gelir o
Ve telli kavağa benzer Orhan’ım
Yüreciği delik deşik onun da.
Biz de aynı loncadanız biliriz Tavfer
zanatların en kanlısı şairlik
sırların sırrını öğrenmek için
yüreğini yiyeceksin, yedireceksin.
Prag şehri yaldızlı bir dumandır.
Viltava suyunun köpüklerine
Martı kuşlarıyla gelir İstanbul.
Lejyonerler köprüsüne gidelim Tavfer,
Martı kuşlarına ekmek verelim.
26 Nisan 1958, Prag
Nâzım Hikmet

Nazi Almanya’sı tarafından 1939 da işgal edildi ve II. Dünya savaşındada yahudilerin çoğu sürgün edildi.
Prag savaşı sonunda USAAF tarafından bombardımana uğradı. 1.000 den fazla yaralandı 701 kişi öldü binalar fabrikalar, tarihi yerlerin bir çoğu yıkıldı. 5 Mayıs 1945 de Nazi Almanya’sının tesliminden 4 gün önce Almanya’ya karşı bir ayaklanma meydana geldi.
4 gün sonrada Sovyet şok ordusu şehre girince Alman nüfusunun çoğunluğu ya kaçtı yada savaş sonrası Benes kararnameleriyle ülkeden atıldı.
Prag’a gitmek hiç zor değil, çok kolaydır. Sabiha gökçen havalimanından Vaclov Havel havalimanına direk uçuşlar vardır.
Prag ulaşım bakımından oldukça gelişmiş bir şehirdir.
Prag Vâclav Havel havalimanı şehir merkezine 20 km dir.
Şehir merkezine otobüs, suhutte, Taxi AirPort ekspres gibi pek çok seçenekle ulaşılabilir. Gezilmesi gereken yerler yürüme mesafesindedir. Toplu taşıma olarak da en çok üç ana hat ve 57 durağa sahip metro kullanılıyor. Metrolar 05.00- 24.00 arasında hizmet veriyor.
Tramvay taxi de seçenekler arasında. Tramvay biletlerini otomatik bilet makinalarından veya orada bulunan büfelerden alabilirsiniz.
Şehir içinde kullanılan bir diğer ulaşım sistemi de şehre özgü bir ulaşım aracı olan Füniklerdir. Her önbelleğe dakikada bir gelen seferli araçtır. Petrin tepesi ve Mola Stana bölgesini birbirine bağlar. Konfor isteyen ziyaretçiler  içinse yeterli taxileri mevcuttur.
Prag kuş aylarında oldukça soğuk ve sert, yazları ise sıcak geçen bir orta Avrupa şehridir.
Her mevsim ayrı bir güzelliktedir. Tüm mevsimlerin kattığı güzelliği layığıyla taşıyan masalsı bir ortam hazırlar.
Yaz aylarında sıcağa hazırlıklı olunması beklenir.
Haziran ağustos ayları şehrin en sıcak dönemleridir.
Bazı yaz geceleri aniden sıcaklık düşer ve serinler. Bunu ziyaretçiler dikkate almalılar.
En çok turist temmuz ve ağustos aylarında gelir.
Mayıs ve eylül aylarında 20 derece olur. En çok da bu aylarda tercih edilir.
Kış aylarında karlar altında Prag’ın  bembeyaz manzarasını seyredebilirsiniz.
Ocak şubat ayları tenha olur sanmayın. Muhteşem kar manzaraları kış tatilinin  vazgeçilmezidir. Ayrı bir güzellik katar masalsı şehre. Harika vakitler geçirebilirsiniz.
Yanınıza kalın kıyafetler almayı unutmayın.
Prag, sadece kültürel, tarihi ve doğal güzelliğiyle değil festivalleriyle de kendinden söz ettirir. Prag festivaller şehridir.
Festival severlerin ve ilgilenenlerin dikkatine sunuyoruz.
*Prag uluslarası müzik festivali ( Mayıs)
*Bohemya caz festivali ( Temmuz)
*Prag kış müzik festivali ( Ocak)
*Paskalya Bayramı ( Mart, Nisan)
*Prag yazarlar festivali ( Kasım)

Prag’da gezilecek yerlerin bazıları;

-Old Town ( Eski şehir) Meydanı.
Şehrin tam merkezinde yer alır.
Kentin kalbi olarak bilinen meydan Jan Husanıtı Tjn ve Aziz Nikolas kilisesi eski Belediye sarayı görkemli tarihi binalarla doludur. Lokantalar, yeme içme mekanlarıyla çevrilidir. Çok renkli ve hareketli bir meydandır.

-Astronomik saat kulesi;
Eski belediye sarayının üzerinde konumlanan ve eski şehir meydanında yer alan saat kulesi tepesine çıkıp Prag’ı kuş bakışı izleyebilirsiniz.
Yada aşağıdaki bodrumuna inip Gotik dönemlerden kalma gizemli odaları keşfedebilirsiniz.

Astronomik Saat (Orloj) Prag’ın
kalbinin attığı ‘eski şehir meydanı’da (Staro mestke namesti) yer alan bu saatin dünyada benzeri yok. 70 metrelik bir kulede yer alan saatin tarihi 15. yy’a dayanıyor. Ustasının Hanuş olduğu; saati bir daha yapmasın diye kralın ustanın gözünü kör ettiği, bunun intikamını almak isteyen ustanın kendini saat mekanizması üzerine atarak intihar edip saati bozduğu rivayet ediliyor. Saatin, güneşi aya, gezegenlere, burçlara göre ayarlanmış bölümleri var; o nedenle de ‘astronomik saat’ olarak adlandırılmış. Saatin özelliği şu: her saat başı iki kapak açılıyor, iki küçük pencere ortaya çıkıyor. 12 havari pencereden başlarını göstererek geçiyorlar. Gösteri altın yaldızlı bir horozun uzun uzun ötmesiyle son buluyor. Saatin altında, kulenin 2 yanında 4 heykel var. Bu dört heykel, insani 4 zaafı simgeliyor: Solda elinde ayna tutan adam ‘kibir’i;  sepet taşıyan adam (Yahudi olduğu söyleniyor) ‘hırsı’ temsil ediyor. Sağda 2 heykel var: Bir tanesi elinde fener tutan iskelet; ‘ölümü
anımsatıyor. Sonuncu heykel bir Türk! Başında sarık, sol elinde ud – mandoline benzer bir çalgı tutuyor; saat çalarken başını ‘hayır’ anlamında iki yana sallıyor. Türk heykelinin temsil ettiği kavram konusunda iki farklı açıklama var; ama ikisinin de anlamı olumsuzluk yüklü. Kimine göre ‘inadı’ temsil ediyor (başını hayır anlamında iki yana salladığından); kimine göre de ‘zevk ve sefayı’ (elindeki çalgıdan) dolayı.

-Prag kalesi;
9. Yüzyılda inşa edilen dünyanın en büyük antik kalesidir. Guines Rekorlar kitabında dünyanın en büyük olarak yer alır.
Her saat başı askerler nöbet değişimi yaparlar.
Bu görkemli kaleye şehir merkezinden ister yürüyerek isterseniz de tramvayla ulaşabilirsiniz.

-Charles (Kral köprüsü ) Köprüsü;
Vlantna nehri üzerinde bulunan Charles körüsünün her iki yanı kuleler ve Barok mimarisine ait otuz heykeller le çevrilidir. Özellikle yaz aylarında sokak müzisyenleri, ressamlar ve zanaatkarların buluşma noktasıdır.
Alışveriş için en uygun bölge Old Town Eski şehir bölgesidir. Burada farklı hediyelik tezgahlar, mağazalar, tasarım butikleri, çeşitli mağazalar ve pazarlar bulunuyor.
Antikaya ilginiz varsa Old Town ve Malastan bölgesini gezebilirsiniz.
Yine aynı meydanda Wencellas meydanında Havel pazarı her zaman yoğun ilği görür.
Na Prikope caddesi alışveriş meraklılarının adresidir.

-Birde bir kilise ve bölge varki en çok da bu bizi ilgilendiriyor!
Kemikli Kilisede Türk Kafatası Kutna Hora, Prag’dan trenle bir saat uzaklıkta tarihi bir kasaba. UNESCO’nun koruması altında. Orta çağda, gümüş yatakları nedeniyle önemli bir yerleşim yeriymiş; şimdi sessiz ve kendi halinde… Kasabada geçmişten kalan çok sayıda kilise ve manastır bulunuyor. Tren Prag’dan çıkar çıkmaz, uzun otlaklar başlıyor. Sabahın çiği yeşillikler üzerinde huzuru çağrıştıran ince bir sis tabakası oluşturuyor. Tren sesinden ürken iri iri tavşanlar otlakların uzağına kaçışıyor. Kasabanın dış mahallelerinden Sedlog’ta ilginç bir kilise var. Kilisenin özelliği bütün iç mekânın insan iskeletiyle kaplı oluşundan geliyor; o yüzden de adına ‘Kemikli Kilise’ deniyor… Ürpertici bir ortam. Kilisenin tarihi 15-16. yy’a uzanıyor. Bu bölge mezarlıkmış veba salgınlarından, derebeyi- dük savaşlarından çok insan ölmüş. Kilise yapılırken, papaz çıkan kemikleri, kilisede dekor olarak kullanmayı düşünmüş ki insanlar birer fani olduklarını unutmasınlar… Kilisenin bence en çarpıcı köşesi, Ortaçağ’da bölgenin hakimi olan Schwarzenberg Prensliği’nin arması. Arma kemiklerden yapılmış. Armanın sağ alt kenarında, gözü karga iskeleti ile oyulan bir kafatası yer alıyor. Bu kafatası prensin Türklere karşı kazandığı bir savaşı temsil ediyormuş; ‘Türklerin gözünü oyduk’ anlamında! Savaşın adı yabancı kaynaklarda ‘Raab Savaşı’ diye geçiyor. Bizim kaynaklardaki adı; ‘Yanıkkale Savaşı’; yıl 1594… Macaristan’da, Budapeşte’nin batısında, Gyor kenti yakınlarında, bizim Yanıkkale, onların Raab dedikleri yerde olmuş bu savaş. Daha sonra, Viyana kuşatması öncesinde Osmanlı ordusu Kale’yi geri alır. Tarihi kaynaklar Yanıkkale’nin fethinin, ordunun doğrudan Viyana’ya yürümesini isteyen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ile bazı komutanların arasında tartışmalara yol açtığını yazar. Bu tartışmada, Merzifonlu’nun karşısında yer alan Kırım Bey’i Giray Han’ın; Viyana kuşatmasının en kritik anında Lehistanlı (Polonya) Jan Sebieski’nin ordularının Osmanlı’yı arkadan vurmasına seyirci kaldığı söylenir. Giray Han’ın şöyle dediği rivayet edilir: “Osmanlı, Tatar ağasının değerini anlasın!”
Bu tabiki bir rivayet.

Konaklama seçenekleri;
Konaklamak içinse çeşitli her bütçeye uygun seçenekler mevcuttur.
Konaklama seçeneğine göre on bölgeye ayırmışlardır.
Seyahat amacınıza göre konaklayacağınız bölgeleri seçebilirsiniz.
Ulaşım kolaylığı açısındansa şehir merkezi sizin için önemliyse Yosefev, Nove Mesto, Vinodrady, Mala Strona, Smichov bölgesinde hem lüks hemde uygun fiyatlı oteller bulabilirsiniz
Başlıca turistik yerlerin toplandığı Mala Strana bölgesi üç yıldızlı uygun otel seçenekleri olan bir bölgedir.
Konfor arayanlar için de seçenekler vardır. İsterseniz Nove Mesto bölgesindeki beş yıldızlı otelleri seçebilirsiniz
Prag’ın 6 ve 7. Bölgeleri ise dinlenmek isteyenlerin uğrak yerleridir. Burası daha çok havalimanına yakın olmak isteyenlerin ve şehir merkezinden uzakta sessiz sakinlik arayanların tercih edeceği bölgedir.

Prag’da ne yiyebiliriz?
Geleneksel yiyeceklerden birkaç tanesi;

Prag’da çek cumhuriyetine özgü yerel lezzetler ön plandadır. Geleneksel -Cheesecake yada trdeln ikin tadına bakabilirsiniz.
-Macar et yemeği Gulaş ( Gulaşın Türkler aracılığıyla Macaristan’a geldiği biliniyor)
-Kıvamlı ve leziz sebze çorbası ( vejeteryanlar için uygundur)
-Olan kulojda farklı usulde pişirilen biftek yemeği Sivickova
-Na Smetane peynirden yapılan nokladany Hermelin geleneksel yemekleri arasındadır.
-Applestrudeln sufle, porofiterol, meyveyle dondurulmuş hamur işi, Ovoncne Knedlinky, bir krep çeşidi olan plancnky de Prag’a özgü geleneksel tatlardır.

Prag'da ne yenir ?
Prag yeme içme listesi
Ördek.
Dana gulaş
Sviçkova.
Şnitzel.
Galeta unu ile kızarmış peynir.
Çorbalar – Bramboraçka ( patates ve mantar ), Sarımsak, Lahana.
Tatlılar – Trdelnik, Ştrudel ( Elmalı turta ), Medovnik ( ballı kek
İmkanı olanlara iyi tatiller, iyi eğlenceler. Başka bir şehirde ve ülkede buluşmak üzere.

Şerife Bozoğlan Eker