KADIN BEN YAPARIM
Kadın“BEN YAPARIM” deyince erkek güç mü kaybediyor?
Kadınlar ve Erkeğin Değişen Rolleri;
Günümüz dünyasında kadın ve erkeğin rollerine dair çizgiler giderek bulanıklaşıyor. Eskiden yalnızca erkeğe ait görülen iş alanlarında artık kadınlar güçlü bir varlık gösteriyor. Kadınlar, “Ben de yapabilirim” diyerek sadece evin değil, iş dünyasının da bir parçası olduklarını kanıtlıyor. Ancak bu değişim, toplumun bazı kesimlerinde farklı tepkilere neden oluyor. Erkekler kendilerini daha az değerli, etkisiz eleman veya işe yaramaz mı hissetmeye başlıyor?
Tarih boyunca erkek, aileyi geçindiren, koruyan ve gücü temsil eden kişi olarak tanımlandı. Kadın ise evin düzenini sağlayan, fedakâr bir figürdü. Ancak modern yaşam, bu rolleri yeniden şekillendirdi. Kadınlar artık sadece evde değil; iş yerinde, akademide, siyasette, hatta inşaat gibi fiziksel güç gerektiren sektörlerde dahi boy gösteriyor. Bu, kadınlar için büyük bir özgürlük alanı açarken, bazı erkekler için bir sorgulama sürecini beraberinde getirdi.
Helede özgüveni eksikse büyük bir sorun haline gelebiliyor!
Kadının iş gücünde “Ben yaparım!” tavrı, kimi zaman erkeklerde bir yetersizlik duygusu yaratabiliyor. Çünkü toplum, erkeği güçlü ve sağlayıcı olarak kodlamaya devam ediyor. Oysa bir erkek de yalnızca sağlayıcı değil, destekleyici ve paylaşımcı bir birey olabilir. Kadının güçlenmesi erkeği zayıflatmaz; tam tersine, paylaşımcı bir düzen yaratır. Yanyana yürüyebilmelerini sağlar. Ne önde nede arkada Yanyana. Ancak bu, toplumun bu yeni düzeni kabullenmesini gerektirir.
Erkeklerin kendini işe yaramaz hissetmesi, aslında toplumun değişime ayak uyduramamasından kaynaklanıyor. Kadının güçlenmesiyle birlikte erkeklerin, güçlü olmanın sadece fiziksel ya da maddi anlamda olmadığını fark etmesi gerekiyor. Güç, bazen sevgiyle bağ kurmak, bazen bir çocuğun eğitimine katkıda bulunmak, bazen de eşit bir şekilde sorumlulukları paylaşmaktır.
Kadınların “Ben yaparım” demesi, erkeklerin geri çekilmesi anlamına gelmez. Bu, bir mücadele değil, bir ortaklık çağrısıdır. Kadın ve erkek, her biri kendi güçlü yönleriyle hayatın farklı alanlarına katkıda bulunabilir. Önemli olan, bu rollerin değişimini tehdit değil, bir fırsat olarak görmektir.
Günümüz dünyasında kadın ve erkeğin rollerine dair çizgiler giderek bulanıklaşıyor.. Kadının güçlenmesiyle erkeğin geri plana itilmesi gerekmez. Aksine, bu değişim, kadın ve erkeğin birbirine destek olduğu daha adil bir dünyanın kapısını aralayabilir. Rolleri değil, iş birliğini konuştuğumuz bir dünyada, ne kadın ne de erkek kendini eksik hissedecektir.
Birlikte, yan yana yürüyerek güçlenen, güzelleşen insanlar vardır! Birlikte yan yana, can cana yaşamak dileğiyle…
Şerife Bozoğlan Eker